Bilgi Merkezi

Dünyada sigortacılığa benzer ilk uygulamalara günümüzden yaklaşık 4000 yıl önce Babiller’ de rastlanmaktadır. Zamanın ticaret merkezi durumundaki Babil’ de, kervan tüccarlarına borç veren sermayedarlar, kervanların soyulması veya fidye ödeme durumuyla karşılaşmaları halinde tüccarların borçlarını silmekte, buna karşılık borcu tüccarlardan geri aldıkları zaman, taşıdıkları riskin karşılığı olarak ana borç miktarı üzerinden bir miktar para almaktaydılar. Bu olay daha sonra Kral Hammurabi tarafından yasallaştırıldı. Hammurabi Kanunlarının en büyük özelliği haydutların saldırısına uğrayan kervanların zararlarının bütün diğer kervanlar arasında paylaşılmasını öngörmeseydi. Bu, tehlike paylaşmasının kara taşımacılığındaki ilk örneğidir.

M.Ö. 600 yıllarında Hindu’ lar sigorta özelliği taşıyan kredi anlaşmaları yapmaya başladılar. Basit içerikli bu anlaşmalar, toplumlardaki sigorta düşüncesini geliştirerek sigortacılıkta ilk adımları ortaya koyması bakımından önem taşımaktadır. Bu tür kredi anlaşmaları ortaçağda da gelişerek deniz ödüncü ve nakliyat sigortalarının temelini oluşturmuşlardır.

Sonraları sigortaya daha yakın uygulamalar özellikle deniz ticaretinin geliştiği yerlerde görülmektedir. İlk denizci uluslardan Kartacalılar, Romalılar, Yunanlılar arasında, geminin taşıdığı yük üzerine borç verip geminin limana varamaması riskini taşıyan ve gemi salimen limana döndüğünde, hem verdiği borç miktarını , hem de taşıdığı riziko karşılığı faiz niteliğinde önemli pay alanlar bulunmaktaydı. Alınan bu faizlerin yüksekliği Kilise tarafından hoş görülmeyip, bir süre sonra da yasaklandı. Büyük olasılıkla bu yasak, olabilecek tehlikelere karşı önceden bir prim alma biçimine, dolayısıyla da sigorta fikrinin doğmasına yol açtı.

Prim esaslı sigorta yaklaşık M.S. 1250 yıllarında Venedik, Floransa ve Cenova şehirlerinde görüldü. Gene de bugünkü anlamda sigortadan söz edilebilmesi için 14. yy’ ı beklemek gerekti. Ekonomik koşulların değişmesi ile ticaret, 14. yy’ dan başlayarak çok önemli gelişmeler gösterdi. O devirde deniz ticaretinde en ileride bulunan İtalya’ da sigortaya gereksinim duyuldu ve deniz sigortası kavramı da ilk defa burada ortaya çıktı. İlk sigorta poliçesi olarak kabul edilen mukavele 23 Ekim 1347 tarihini taşımaktaydı ve İtalya’ nın Cenova Limanı’ ndan Mayorka’ ya “Santa Clara“ adlı geminin yükünü temin etmek amacıyla düzenlendi. İlk sigorta şirketi de 1424 yılında, yine Cenova şehrinde kuruldu. Sigorta konusunda ilk kanuni mevzuat ise 1435 yılında yayınlanan Barselona Fermanı’ ydı. İtalya’ daki başlangıçtan sonra, deniz sigortalarının özellikle 18. yy’ da İngiltere’ de geliştiği görülmektedir.

Denizde başlayıp gelişen sigortacılık, daha sonraları hayat sigortası fikrinin doğmasına neden oldu. Gemi ve yükünün sigorta edilebilmesi, kaptan, yolcular ve tayfaların da sigorta edilebilmesi fikrini getirdi. 17.yy.’da bir İtalyan bankeri olan Tonti’nin getirdiği “Tontines” denilen sistemde, belirli kişiler biraraya gelerek, belirlenen bir süre için ortaya belirli bir para koymakta, süre sonunda hayatta kalanlar parayı aralarında paylaşmaktaydı. İnsanların çoğu, kendilerinin başkalarından daha çok yaşayacaklarına inandıklarından epey rağbet gören bu sistemde ölenlerin maddi kayba uğradıkları düşünülerek, öngörülen süreden önce ölenler için de, ölüm rizikosu karşılığı prim ödenmesi öngörüldü. Ve hayat sigortalarına bir geçiş de bu şekilde başladı.

17.yy.’ın ikinci yarısı sigortacılığın gelişmesine yol açan iki önemli olaya sahne olmuştur. Bunlardan ilki sigortacılıkta istatistik metod ve tekniğinin uygulanmaya başlaması (İhtimal Hesapları), ikincisi ise 2 Eylül 1666 tarihinde Londra’da meydana gelen ve dört gün sürerek 13.000 evle 100 kilisenin kül olmasına yol açan büyük yangındır. Kara sigortalarının doğmasına neden olan bu olay, halk üzerinde büyük etki yaratıp böyle felaketlerin sonuçlarına karşı önlem alınması fikrini doğurdu. Gelişen bu fikirden hareketle 1667 yılında “ Fire Office “ (Yangın Bürosu) kurulmasından sonra 1684 yılında buna rakip bir ortaklık şeklinde ortaya çıkan ilk yangın sigorta şirketi “ Friendly Society “ faaliyete geçti. 1688 yılında İngiltere’de Lloyd’s’ un temellerinin atılmasıyla sigortacılıkta yeni bir dönem başladı. Londra’da bulunan ve Edward Lloyd adında bir kişinin işlettiği kahvehane, gemi sahipleri, iş adamları, ve tüccarların deniz ticaretine ilişkin bilgi alışverişinde bulundukları bir mekan olmuştur. Burada sefere çıkan bir gemi veya geminin yükü üzerine teminat veren kişiler, “Underwriter” sıfatıyla belgeler düzenleyerek faaliyette bulunmaya başlamışlar ve yine bu kişiler Edward Lloyd’un ölümünden sonra, kendi aralarında Lloyd’s adında bir topluluk kurmuşlardır. Lloyd’s 1871 yılında İngiltere Parlamentosunun çıkardığı bir kanunla Birlik haline getirilmiştir. Lloyd’s ilk yıllarında sadece deniz sigortaları sahasında faaliyet gösterirken sonraları kara sigortaları sahasına da geçmiş olup, günümüzde her türlü sigortanın yapılabildiği bir kuruluş haline gelmiştir. Lloyd’s, dünyada başka benzeri olmayan, tamamen kendine mahsus bir sigorta kuruluşudur. Lloyd’s bir sigorta şirketi olmayıp, sigorta teminatı veren şahısların oluşturduğu bir topluluk, bir birlik ve aynı zamanda dünya gemicilik istihbaratı konusunda bir merkezdir. Lloyd’s’ un en belirgin özelliği Lloyd’s üyelerinin bütün varlıklarıyla sorumluluk taşımaları ve hiç bir zaman sigortalı ile doğrudan temas etmemeleri, ilişkinin “Broker” denilen aracı kişi veya firmalarla temin edilmesidir. Broker’lar Lloyd’s ile çalışabilmek için buraya kaydolmakta ve müşterinin gerek sigorta gerekse tazminat alma işlerini takip etmektedirler.

Modern sigortacılığın doğuşuna deniz, kara sigortacılığına yangın, kaza sigortacılığına tren kazaları ile ilişkin bireysel kazalar öncülük ederken, sanayinin gelişmesiyle yaşanan büyük teknik hasarlar, mühendislik sigortalarının gelişimine yol açmıştır.

 20. yüzyılın başlarında sigorta şirketleri her türlü sigorta ihtiyacına cevap verebilecek şekilde örgütlenmelerini tamamlamış kuruluşlar olarak etkin hizmet verebilecek düzeye ulaşmışlardır.

Kaynak: Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) resmi web sitesi.


Sigorta poliçesi ile teminat altına alınmış varlıklarınızda poliçede belirtilen riziko kapsamında hasar meydana gelmesi durumunda, hizmet almış olduğunuz sigorta şirketinin çağrı merkezine ulaşarak hasar ihbarında bulunmanız gereklidir.

İhbar anında aşağıda belirtilen bilgilerin iletilmesi gerekir:

  • Poliçe numarası
  • Sigortalı isim ve/veya ünvanı
  • Sigortalının T.C. Kimlik Nosu / Vergi Nosu
  • Hasar tarihi
  • Hasar yeri
  • Hasarın mahiyeti
  • Tahmini hasar miktarı
  • Sigortalının irtibat numaraları
  • Ekspertiz yapılacak rizikonun açık adresi ve irtibat numaraları

Hasar dosyanızın açılmasına müteakip dosya numaranız, eksper görevlendirilmiş ise eksperin adı-soyadı ve iletişim bilgileri sigorta şirketiniz tarafından size bildirilecektir. Hasar dosyanız sonuçlanıncaya kadar sizin için belirlenmiş hasar dosya numarasıyla işlemlerinizi sigorta şirketinizden takip edebilirsiniz.

Araç hasarlarınızda sizlere sağlanmış olunan anlaşmalı servis avantajlarından yararlanmak için ilgili sigorta şirketinin web sayfasında yer alan anlaşmalı servisler linkinden en yakın anlaşmalı servise başvurabilirsiniz.

Anlaşmalı kaza tespit tutanağınızı sigorta acentanıza ya da sigorta şirketinizin merkezine gönderebilirsiniz. Kaza tespit tutanağı için tıklayın.

Aşağıda belirtilen bağlantılara tıklayarak, hangi sigorta branşında hasar yaşadıysanız, hasar dosyasınızda bulunması gereken tüm bilgi ve belgelere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Poliçe prim makbuzu,
  3. Sigortalının beyanı,
  4. Fotoğraf,
  5. Hasar gören camın faturası.

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Prim makbuzu,
  3. Olay ile ilgili tutanak ve sigortalının beyanı,
  4. Teknik/yetkili servis raporu (Fiyatlandırmalı),
  5. Talepname,
  6. Karakol zaptı(Hırsızlık vs.sonucu hasar oluşursa).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

Ölüm durumunda:

  1. Kaza tutanağı tasdikli,
  2. Ölüm muayene zaptı,
  3. Veraset ilamı.

Maluliyet durumunda:

  1. Kaza tutanağı tasdikli,
  2. Malülüyet % ni gösteren maluliyet raporu (Tam teşekküllü hastaneden)

Yaralanma durumunda:

  1. Kaza tutanağı tasdikli,
  2. Tedavi masraf belgelerinin aslı (Fatura Reçete Makbuz ),
  3. Hastaneden epikriz raporu.

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe aslı veya fotokopisi,
  2. Poliçe prim makbuzu,
  3. Sigortalının karakola müracaat zaptı, tasdikli,
  4. Görgü tespit tutanağı tasdikli,
  5. Çalınan malların bulunup bulunamadığına dair karakol ya da jandarma yazısı (Hasardan30 gün sonra alınacak),
  6. Olay yerinde tahribat varsa fotoğraf,
  7. Hasar gören malların faturası (İşyerleri için),
  8. Alınan ve satılan malların giriş ve çıkış faturaları(İşyerleri için),
  9. Envanter kayıtları (İşyerleri için).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Prim makbuzu,
  3. Olay ile ilgili tutanak ve sigortalının beyanı,
  4. Talepname,
  5. Hak ediş raporu (Hasar tarihini kapsayan),
  6. Keşif özeti,
  7. Sözleşme (Müteahhit ile işverenin yapmış olduğu),
  8. Meteoroloji raporu (Fırtına sonucu zarar oluşursa),
  9. İtfaiye raporu (Yangın sonucu zarar oluşursa),
  10. Karakol tutanakları (Hırsızlık.vs. sonucu zarar oluşursa).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. İş güvenliği veya S.S.K. müfettişlerinin kaza raporları,
  2. İş kazası ile ilgili tutanaklar,
  3. İşçinin iş akdi,
  4. Kaza geçiren işçinin maaş bordrosu (altı aylık),
  5. İşçi ya da S.S.K. tarafından İşverene tazminat davası açılmış ise dava dilekçesi,
  6. İşveren aleyhine sonuçlanan mahkeme kararı, icra emri, ödeme makbuzları,
  7. Dava açılmamışsa sigortalıdan taahhütname.

Ölümlerde:

  1. Ölüm raporu,
  2. Veraset ilamı.

Maluliyet ve yaralanmalarda:

  1. Hastane raporu,
  2. Tedavi masraf belgelerinin aslı (Fatura, Fiş, Reçete).

Taşınan para ve kıymet sigortaları için:

  1. Hadise ile ilgili tutanak,
  2. Taşınan para miktarının tespitine ilişkin belgeler,
  3. Talepname.

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Prim makbuzu,
  3. Talepname,
  4. Olay ile ilgili tutanak ve sigortalının beyanı,
  5. Teknik /yetkili servis raporu (Fiyatlandırmalı).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Prim makbuzu,
  3. Olay ile ilgili tutanak ve sigortalının beyanı,
  4. Talepname,
  5. Hak ediş raporu (Hasar tarihini kapsayan),
  6. Keşif özeti,
  7. Sözleşme (Müteahhit ve işverenin yapmış olduğu),
  8. Meteoroloji raporu (Fırtına sonucu zarar oluşursa),
  9. İtfaiye raporu (Yangın sonucu zarar oluşursa),
  10. Karakol tutanakları (Hırsızlık.vs. sonucu hasar oluşursa).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe (Sigortalı tarafından cirolu ve aslı olacak),
  2. Fatura (Sigortalı malların tamamına ait, aslı ya da sureti olacak),
  3. Konşimento, Humule senedi, CMR, Sevk irsaliyesi,
  4. Kargo raporu,
  5. Gümrük giriş ve çıkış beyannameleri (İthalatta, giriş; İhracatta, çıkış beyannamesi verilecek),
  6. Gümrük muayene tutanağı,
  7. Gümrük rezerv zaptı (Mallar gümrükte hasarlanmış ise verilecek),
  8. Müfrez ordino (Sigortalı mal teslim belgesi.Taşınan mal vasıtadan eksik çıktı ya da çıkmadı ise düzenlenir),
  9. Taşıma sözleşmesi (Taşıma işi sözleme ile ihale edilmiş ise düzenlenir),
  10. Protesto mektubu (Rüculu hadiselerde taliye akabinde üç gün içinde nakliyeciye ya da gemi acentesine çekilir),
  11. Trafik kazası tespit tutanağı, ruhsat fotokopisi, sürücünün ehliyeti (Hasar trafik kazası nedeni ile olmuş ise).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Seyahat bileti,
  3. Gümrük kayıtları (Seyahatin gerçekleştiğini gösterir),
  4. Fatura asılları (Sağlanan tıbbi yardımların detaylı dökümünü gösterir),
  5. Reçete, ilaç faturaları,
  6. Resmi kurumların raporları (Seyahat esnasında trafik kazası veya adli bir kaza olduğunda gereklidir),
  7. Ölüm raporu (Cenaze nakilleri için gereklidir).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Prim makbuzu,
  3. Beyan,
  4. İşletme ruhsatı,
  5. Denize elverişlilik belgesi,
  6. Sınıf (Class) Belgesi,
  7. Güverte ve makine jurnalleri (Kaza ile ilgili),
  8. Meteoroloji raporu,
  9. Gemi adamları donanımında asgari emniyet belgesi,
  10. Deniz raporu (Kaptanın tuttuğu bir rapordur. Yolculuk esnasında oluşan her türlü kazanın oluşunu mahkemeye gemi adamları ile birlikte tespit ettirir).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

Maddi hasarlarda:

  1. Trafik kazası tespit tutanağı tasdikli,
  2. Mağdur aracın ruhsat fotokopisi,
  3. Mağdur aracı kullanan kişinin ehliyet fotokopisi,
  4. Mağdurun T.C.Kimlik numarası, şirket ise vergi levhası,
  5. Poliçe fotokopisi,
  6. Hasarlı aracın fotoğrafları,
  7. Sigortalı araç sürücüsünün Alkol raporu tasdikli,
  8. Sigortalı araç sürücüsünün Ehliyet fotokopisi,
  9. Sigortalı araç ruhsat fotokopisi.

Yaralanma durumunda:

  1. Trafik kazası tespit tutanağı,
  2. Tedavi masraf belgelerinin aslı (Reçete, Fatura, Makbuz)

Maluliyet Durumlarında:

  1. Trafik kazası tespit tutanağı,
  2. Maluliyet % sini gösteren Maluliyet Raporu (Tam teşekküllü hastaneden alınacak),
  3. Malülün kazanç durumunu tevsik edici belge.

Ölüm durumunda:

  1. Trafik kazası tespit tutanağı,
  2. Aile nüfus kayıt örneği,
  3. Ölüm muayene zaptı,
  4. Veraset ilamı,
  5. Ölen kişinin kazanç durumunu gösterir belge.

Sigortalı tarafından Mahkeme Kararı neticesi ölen kişinin yakınlarına ödeme yapılmışsa:

  1. Mahkeme kararı,
  2. İcra emri,
  3. Ödeme makbuzları.

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Kaza ile ilgili tutanak,
  2. Mağdurun Sigortalıdan talep yazısı,
  3. Sigortalının olayı anlatan beyanı,
  4. Varsa görgü tanıklarının beyanları.

Yaralanmalarda:

  1. Tedavi masraf belgelerinin aslı (Fatura, Fiş, Reçete).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Poliçe fotokopisi,
  2. Prim makbuzu,
  3. Olayın oluşunu anlatan beyan (Olay karakola intikal etmişse tutanaklar),
  4. Rehinli binalarda muvaffakatname,
  5. İtfaiye raporu (İtfaiye gelmiş ise),
  6. Takipsizlik kararı, davanın uzaması halinde savcılık iddianamesi,
  7. Ev sahibi ise tapu, kiracı ise kira kontratı,
  8. Talepname,
  9. Giriş çıkış faturaları, envanter (Sigortalı işyeri emtea ve demirbaş hasarlarında),
  10. Meteoroloji raporu (Fırtına hasarlarında),
  11. Karakol zaptı (Araç çarpması hasarlarında),
  12. Tutanak (Dahili su hasarlarında, üçüncü kişinin kusuru varsa, bina yöneticisinin de, bulunduğu olayı anlatan tutanak).

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Trafik kazası tespit tutanağı veya bilirkişi raporu,
  2. Zarar gören kişilerin yolcu olduklarının belgesi (yolcu bileti),
  3. Şehirlerarası veya uluslararası taşımacılık yetki belgesi,
  4. Ruhsat fotokopisi,
  5. Sürücünün ehliyet fotokopisi,
  6. Sürücünün alkol raporu.

Ölüm durumunda:

  1. Ölüm raporu,
  2. Veraset ilamı,
  3. Nüfus kayıt örneği,
  4. Ölen yolcunun kazanç durumunu tesvik edici belge.

Maluliyet durumunda:

  1. Maluliyet % sini gösteren rapor (Tam teşekküllü hastaneden),
  2. Malul kişinin kazanç belgesi.

Yaralanma durumunda:

  1. Tedavi masraf belgelerinin aslı (Fatura, fiş, reçete),
  2. Hastane ekipriz raporu.

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

  1. Trafik kazası tespit tutanağı veya bilirkişi raporu,
  2. Zarar gören kişilerin yolcu olduklarının belgesi (yolcu bileti),
  3. Şehirlerarası veya uluslararası taşımacılık yetki belgesi,
  4. Ruhsat fotokopisi,
  5. Sürücünün ehliyet fotokopisi,
  6. Sürücünün alkol raporu.

Ölüm durumunda:

  1. Ölüm raporu,
  2. Veraset ilamı,
  3. Nüfus kayıt örneği,
  4. Ölen yolcunun kazanç durumunu tesvik edici belge.

Maluliyet durumunda:

  1. Maluliyet % sini gösteren rapor (Tam teşekküllü hastaneden),
  2. Malul kişinin kazanç belgesi.

Yaralanma durumunda:

  1. Tedavi masraf belgelerinin aslı (Fatura, fiş, reçete),
  2. Hastane ekipriz raporu.

Sigorta Şirketi, hasarın oluş durumuna göre gerektiğinde yukarıdaki evraklardan farklı evrak taleplerinde de bulunabilir.

Kaza tespit tutanağı örneği‘nde de görüleceği üzere, kazanın nasıl meydana geldiği çizilerek anlatılmalıdır. Mümkünse fotoğrafları da çekilmeli; sürüceler meydana gelen trafik kazasını kendi bakış açıları ile anlatmalıdır.

Araç ve trafik sigortasına ait bilgiler her iki araç için ayrı ayrı ve eksiksiz olarak doldurulduktan sonra imzalanmalıdır. İmzalanmayan kaza tespit tutanakları kabul edilmemektedir. Kaza tespit tutanağı iki nüsha olarak hazırlanmalıdır.

Sigorta sektörü içinde yer alan tüm kavramların tanımları, aşağıda açıklamaları ile birlikte sunulmuştur. Aynı zamanda, ilgili tanımların başlıklarına tıklayarak, TSB resmi web sitesi kaynaklı bağlantılara da ulaşabilirsiniz.

AŞKIN SİGORTA (OVER INSURANCE)

Aşkın sigorta terimi, tazminat poliçelerinde söz konusu olan bir kavramdır. Poliçedeki sigorta bedelinin, sigorta konusunun gerçek ve makul değerinin üzerinde olması halidir. Sigortanın temel prensibine göre amaç, sigortalının uğradığı maddi kaybın giderilmesi olmakla birlikte, çeşitli nedenlerle sigorta bedeli, sigortalı tarafından gerçek ve makul değerin üzerinde beyan edilmektedir.
Ancak, sigorta şirketi, bir tam zıya durumunda, o malın gerçek değerini ödemek veya ikame etmek durumunda olduğundan, sigortalı, olması gerekenden fazla prim ödemiş olacaktır.

AZAMİ İYİNİYET (UTMOST GOOD FAITH)

Bir sigorta sözleşmesinin tarafları, sigortacı ile sigortalıdır. Sigorta şirketi, sigorta edilecek olan mal, hayat veya sorumluluk konusu olan şey ile ilgili hiçbir bilgiye sahip değildir ve karşı tarafın vermiş olduğu bilgiye güvenmek durumundadır. Diğer taraftan, menfaatini sigorta ettirmek üzere teklif formunu doldurmakta olan kişi de, kendi ihtiyaçlarına yönelik ürünü belirlemede sigortacının vermiş olduğu teknik bilgiye güvenmek durumundadır.
Sigorta sözleşmesinin oluşturulması aşamasında her iki taraf için de söz konusu olan ortak nokta, tamamen karşı tarafın vermiş olduğu bilgiye güvenmek durumunda olmalarıdır. Taraflardan birinin iyiniyetli olmaması nedeniyle karşı tarafa gerçek olmayan bilgi vermesi, karşı tarafı yanıltmak ve istemediği bir sözleşmeye girmesini sağlamaktır ve iyiniyet prensibinin ihlali, karşı tarafa sözleşmenin feshi hakkını vermektedir.

BİRLİKTE SİGORTA (COINSURANCE)

Sigorta konusu olan menfaatin, aynı tehlikelere karşı, aynı sigorta dönemi içerisinde birden fazla sigorta şirketi tarafından sigortalanmasıdır. Sigorta şirketleri çeşitli nedenlerden dolayı, sigorta konusu olan şeye birlikte teminat vermektedir ve bunun başlıca nedeni, sigorta bedelinin, sigorta şirketerinin mali gücüne ve mevcut kapasitelerine göre çok yüksek olması ve tek başlarına teminat vermeye müsait olmamasıdır.

BÜTÜN TEHLİKELER (ALL RISKS)

Bir çok branşta uygulanan ve sigortalının alabileceği en geniş teminat biçimidir. Teminatın adı “Bütün Tehlikeler” olmasına rağmen, karşılaşılabilecek bütün tehlikelere karşı koruma sağlayan bir teminat değildir. Bu tip poliçeler, kişilerin artan sigorta ihtiyaçlarına cevap vermek üzere oluşturulmuş, nispeten yeni ürünlerdir. Poliçenin, istisnalar bölümünde, hangi tehlikelere karşı koruma sağlamadığı tek tek sayılır ve bu istisnaların dışında kalan tüm tehlikelerin teminat altında olduğu belirtilir. Bu özelliğinden dolayı bu poliçeler, “Bütün Tehlikeler” (All Risks) Poliçesi olarak adlandırılmaktadır.

BEKLENEN AZAMİ HASAR (PROBABLE MAXIMUM LOSS)

Normal şartlar altında, tek bir olaydan meydana gelebilecek, muhtemel azami hasar miktarıdır. Meydana gelme ihtimali çok az olan, örneğin katastrofik olaylardan ileri gelebilecek hasarlar, Beklenen Azami Hasar hesabına alınmaz.

COĞRAFİ SINIRLAR (TERRITORIAL LIMITS)

Sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu coğrafik alandır. Örneğin, bir tekne poliçesindeki “Sefer Sahası” veya “Faaliyet Alanı” gibi terimler, o tekne poliçesinin ancak o alanlarda meydana gelebilecek hasarlar için yürürlükte olduğu anlamına gelmektedir.

ENTEGRAL MUAFİYET (FRANCHISE)

Sigorta dönemi içerisinde meydana gelen ve belli bir miktarın altında kalan hasarın, sigortalı tarafından; hasarın bu miktarı aşması durumunda ise, tamamının sigorta şirketi tarafından ödenmesini öngören muafiyet uygulamasıdır. Sigorta bedelinin belli bir yüzdesi veya maktu olabilir.

EKSİK SİGORTA (UNDER INSURANCE)

Poliçede yazılı sigorta bedelinin, sigortaya konu olan malın gerçek ve makul değerinin altında olması durumudur. Sigortalı, bilmeyerek veya daha az prim ödemek amacıyla malın gerçek değerinin altında bir beyanda bulunmaktadır.
Eksik sigorta halinde sigortalı, sigortanın, “uğranılan maddi kayıpların tam anlamıyla giderilmesi” prensibinden yeterince yararlanamamaktadır. Örneğin, tam zıya halinde, sigorta şirketinin ödeyeceği en fazla miktar, poliçede beyan edilmiş sigorta bedeli kadar olacaktır. Kısmi hasarlarda da aynı durum söz konusudur ve sigorta şirketinin ödeyeceği en fazla hasar miktarı, eksik sigorta bedelinin, olması gereken sigorta bedeline oranı kadardır.

FİYAT(RATE)

Sigorta veya reasürans teminatına karşılık olarak ödenecek primin hesaplanmasında esas alınan ve oran olarak ifade edilen bir terimdir. Fiyatın sigorta bedeline veya teminata uygulanmasıyla prim miktarı bulunmaktadır.

GENEL ŞARTLAR (GENERAL CONDITIONS)

Poliçe üzerinde açıkça ifade edilmiş, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını içeren koşullardır.

GERÇEK TAM ZIYA (ACTUAL TOTAL LOSS)

Sigorta konusu olan şeyin, sigorta teminatı kapsamındaki tehlikelerden birinin gerçekleşmesi sonucu tamamen kullanılamaz ve onarılamaz hale gelmesi durumudur. Bu durumda, sigorta şirketinin azami sorumluluğu, sigorta poliçesi üzerinde yazan miktar kadardır. Bir binanın yanması veya depremde yıkılması, bir geminin batması gerçek tam zıya örnekleridir.

HASAR(DAMAGE)

Herhangi bir mala, eşyaya verilen fiziki hasarı veya kişinin gerek bedeni, gerekse manevi zararını ifade etmek için kullanılır.

HÜKMİ TAM ZIYA (CONSTRUCTIVE TOTAL LOSS)

Sigorta teminatı kapsamındaki tehlikelerden birinin gerçekleşmesi sonucu, hasarı önlemek için yapılacak masrafın, kurtarılacak değeri aşması veya sigorta konusu olan şeyin tahmini tamir masrafının, ekonomik maliyet sınırını geçmesi hallerinde hükmi tam zıiya durumu sözkonusu olmaktadır. Genellikle nakliyat sigortalarında söz konusudur.

HASAR FAZLASI REASÜRANSI(EXCESS OF LOSS)

Bir reasürans anlaşması türüdür ve reasürör, sigortacının yazmış olduğu işlerden elde ettiği primin belli bir kısmı karşılığında, o işlere ilişkin meydana gelen hasarların, önceden saptanmış bir tutarı (sedan şirketin net saklama payı) geçen kısmını karşılamayı taahhüt eder.
Hasar Fazlası Reasürans Anlaşmalarının Bölüşmeli Reasürans Anlaşmalarından en büyük farkı, sadece hasara ilişkin bir anlaşma olmasıdır. Tek bir branş için olabildiği gibi birkaç branşa birlikte de uygulanabilir ve özellikle kümül oluşturan hasarlarda ve katastrofik olaylarda, sigorta şirketinin koruması açısından oldukça etkili anlaşmalardır.

HASAR PRİM ORANI (LOSS RATIO)

Ödenmiş ve muallak hasarlar toplamının kazanılmış prime olan oranıdır. Ancak, hasar prim oranı hesaplanırken, bir önceki yılda ayrılmış prim rezervi ve bir önceki yıl muallak hasarları da hesaba katılmaktadır. Hasar prim oranının hesabı şu şekilde yapılmaktadır:
(Ödenen Hasar + Muallak Hasar + Cari Yıl Prim Rezervi) / (Prim + Geçen Yıldan Devreden Muallak Hasar + Geçen Yıldan Devreden Prim Rezervi)

HESAP/MUHASEBE YILI (ACCOUNTING YEAR)

Sigorta poliçesinin yürürlüğe girdiği tarih göz önüne alınmaksızın, o poliçeye ilişkin tahakkuk eden primin hesaba kaydedildiği takvim yılıdır. Bir hesap yılı içerisinde, başlangıç tarihleri farklı olan poliçelere ait primler olabilmektedir. Örneğin, bir yıldan uzun süren Mühendislik, Tekne İnşaat poliçelerinde, risk devam ettiği sürece prim tahakkuk etmekte, bu primler, başlangıç tarihleri eski olan poliçelere ait olmakla birlikte, içinde bulunan hesap yılı kapsamında değerlendirilmektedir.

HASARI ÖNLEME (LOSS PREVENTION)

Meydana gelmesi muhtemel hasarın nedenlerini araştırarak, bu nedenleri ortadan kaldırmak üzere sigortalıya tavsiyelerde bulunmak, bilgi ve donanım sağlamak ve sigorta poliçesine, tedbir öngören bazı şartlar ilave etmek gibi sigortacı tarafından alınan tedbirlerin tümü, hasarı önleme faaliyetleridir.

İŞ YILI (UNDERWRITING YEAR)

Poliçenin düzenlendiği yıldır. Sigorta muhasebesi bakımından önem taşımaktadır. Bu poliçeye ilişkin primlerin takip eden yıl içinde de (bir yıldan uzun vadeli inşaat poliçelerinde prim ödemesi, inşaat devam ettiği sürece örneğin, 10 yıl sürebilmektedir) sigortacıya ödemiş olması, iş yılı hesabı açısından bir fark oluşturmaz ve poliçenin düzenlenmiş olduğu yıla göre hesaba alınırlar.
Aynı şekilde, bu poliçeye ilişkin yapılan hasar ödemeleri de, aradan geçen süre ne kadar uzun olursa olsun, poliçenin düzenlenmiş olduğu yıla göre muhasebeleştirilirler.

KLOZ(CLAUSE)

Poliçenin bir bölümü veya poliçeye ekli, özel şarttır ve taraflar arasındaki sözleşmenin gerçek sınırlarını belirlemek amacıyla kullanılmaktadır.

KOMİSYON(COMMISSION)

Sigorta şirketlerinin, prim üretimi başta olmak üzere sigortacılık ile ilgili faaliyetlerinde şirket adına iş yapan sigorta aracılarına ödediği belli orandaki para miktarıdır. Bu oran, sigorta aracısının düzenlediği veya düzenlenmesine aracılık ettiği poliçe toplam priminin belli bir yüzdesidir. Her bir sigorta branşı için ayrı olmak üzere farklı kademelerdeki sigorta aracılarına değişik yüzdelerde komisyonlar ödenmektedir.
Sigorta şirketi ile reasürans şirketi arasındaki ilişkide aracılık eden reasürans aracısı kişi ve kuruluşlara da bir komisyon ödenmektedir ve buna da reasürans komisyonu denilmektedir.

KISMİ HASAR (PARTIAL LOSS/PARTICULAR AVERAGE)

Sigorta konusu olan şeyin, adından da anlaşılacağı üzere kısmen hesaplanmasıdır. Ancak, bir hasarın “kısmi” olup olmadığını belirleyen bir ekonomik sınır söz konusudur ve bu sınır sigortacı açısından çok önemlidir. Sigorta konusu olan şeyin kısmen hasarlanması durumunda dahi, tamir ve diğer masraflar toplamının sigorta bedeline göre yüksek bir oran tutması, diğer bir deyişle tamirin ekonomik olmaması halinde hükmi tam zıya çözümüne gidilebilir.
Buna göre, bir hasarın kısmi nitelikte olup olmadığını belirleyen faktör, tamir bedelinin sigorta şirketi açısından ekonomik olmasıdır.

KAZANILMIŞ NET PRİM (NET EARNED PREMIUM)

Hesap yılının birinci gününden itibaren sigortacı tarafından düzenlenmiş poliçeler karşılığında yazılan primler, teknik anlamda brüt primdir. Hesap yılı içerisinde, örneğin, dördüncü ayda düzenlenen poliçenin yıllık priminin sadece sekiz aylık karşılığı cari yıla ait, geri kalan dört aylık primi ise takip eden yılın hesabına dahil olmaktadır.
Sigorta şirketi tarafından düzenlenen tüm poliçeler için tek tek böyle bir hesap yapmak güç olduğundan, şirketin yıl içerisinde tahakkuk ettirdiği toplam primin belli bir yüzdesi devam eden riskler için bir sonraki yıl hesabına aktarılmaktadır. İstihsal edilen yıllık primden reasürans maliyeti ve devam eden riskler için ayrılan rezerv çıkarıldıktan sonra kalan kısım, “Kazanılmış Net Prim”dir.

LEHDAR(BENEFICIARY)

Sigortadan faydalanan kişidir. Sigorta sözleşmesine doğrudan taraf olabildiği gibi, sigorta ettiren konumundaki diğer bir kimsenin yapmış olduğu sözleşme ile de sigortadan doğrudan veya dolaylı olarak yararlanma konumunu elde edebilir.

LÜTUF ÖDEMESİ(EX GRATIA)

Sigorta şirketinin teminata girmeyen ya da teminat kapsamında olup olmadığı tartışmalı hasarlarda yaptığı ödemedir. Lütuf ödemesi hasarın tamamı veya bir kısmı için yapılabilir.
Sigorta şirketinin, kendi sigortalıları ile içinde bulunduğu iyi ilişkilerini veya ticari itibarını koruma düşüncesi, lütuf ödemesinin nedenleri arasında gösterilebilir. Bu tür ödemelerin önemli bir sonucu, rücu imkanını ortadan kaldırmasıdır.

MÜŞTEREK SEBEP (CONCURRENT CAUSE)

Birbirlerinden bağımsız olarak ortaya çıkan ve hasarın oluşumuna ayrı ayrı katkıda bulunan sebeplerdir. Devam etmekte olan bir fırtına ve bu fırtına sırasında tamamen başka bir nedenle başlayan yangın, bir hasarın müşterek sebebi olabilirler.

MÜCBİR SEBEP (ACT OF GOD)

İnsan iradesi, gücü ve müdahalesiyle önüne geçilemeyen, deprem, yıldırım, kasırga gibi doğal afetler mücbir sebeb olarak adlandırılmaktadır ve sorumluluk hukuku açısından önem taşımaktadır.

MUTABAKATLI POLİÇE (AGREED VALUE/VALUED POLICY)

Sigorta sözleşmesinin tarafları olan sigortalı ile sigortacı tarafından, üzerinde mutabık kalınmış, tam zıya halinde sigortalıya ödenecek olan bedeldir. Mutabakatlı değer, sigorta poliçesi düzenlendiği sırada belirlenmekte, poliçe süresi içerisinde meydana gelebilecek piyasa dalgalanmalarından etkilenmemektedir. Tam zıya halinde sigortalıya ödenecek olan bedelin başlangıçta belirlenmiş olması, olası bazı sigorta sahtekarlıklarının da önüne geçmektedir.
Mutabakatlı poliçe, tekne ve nakliyat sigortalarında sık olarak kullanılmaktadır.

MUALLAK HASAR (OUTSTANDING LOSS)

Meydana gelmiş ve sigorta şirketi tarafından bilinen bir hasara ilişkin olarak, ileride ödenmesi muhtemel hasar ödemesidir ve bu muhtemel ödeme için ayrılan miktara da muallak hasar rezervi denir.

MEYDANA GELMİŞ ANCAK BİLDİRİLMEMİŞ (INCURRED BUT NOT REPORTED)

Sigorta muhasebesi açısından oldukça önemli bir kavramdır. Belli bir dönem, genellikle hesap döneminin sonunda, sigorta şirketinin portföyünde bulunan branşlar itibariyle meydana gelmiş bir takım hasarlar söz konusu olmakta, ancak bu hasarların varlığı ve maliyeti konusunda sigorta şirketinin herhangi bir bilgisi bulunmamaktadır. Bu tür hasarlar, “meydana gelmiş ancak bildirilmemiş” hasarlar olarak adlandırılır ve sigorta şirketi tarafından, bu hasarlar için belli bir rezerv ayrılır.

MÜŞTEREK AVARYA (GENERAL AVERAGE)

Gemi ve yükü birlikte tehdit eden bir tehlikeden onları korumak amacıyla, makul bir hareket tarzında olmak kaydıyla, bilerek bir fedakarlık yapılması veya bir masrafa katlanılması durumunda, Müşterek Avarya hareketi sözkonusudur ve bu nitelikte bir hareketin doğrudan doğruya sonucu olan zarar veya masraflar Müşterek Avarya’dır.
Müşterek Avarya kapsamına giren zarar ve masraflar, gemi, yük ve navlun sahipleri arasında paylaştırılır ve bu işleme dispeç (adjustment) denir.

Müşterek Avarya kapsamında önemli olan bazı kavramlar :

Müşterek Avarya Fedakarlığı (General Average Sacrifice): Müşterek Avarya hareketinin teknede veya emtiada neden olduğu maddi zarardır. Yüklü geminin bir deniz tehlikesi nedeniyle batma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı sırada geminin batmaması için karaya oturtulması (donatanın fedakarlığı) ya da geminin batmaması için yükün bir kısmının denize atılması (yük sahibinin fedakarlığı), Müşterek Avarya Fedakarlığı için birer örnektir.
Müşterek Avarya İştiraki (General Average Contribution): Müşterek Avarya fedakarlığı yapan tarafın masrafına katılmadır. Karaya oturtulan geminin hasarına yük ve navlun sahibinin, bir kısmı denize atılan yük sahibinin zararına tekne ve navlun sahibinin iştirakidir.
Müşterek Avarya Masrafı (General Average Expenditure): Donatanın diğer menfaatler adına yapmış olduğu (sığınma limanına giriş çıkış gibi) masraftır.

MORTALİTE TABLOLARI (MORTALITY TABLES)

Bir ülkenin toplam nüfusunun gözlemlenmesi suretiyle elde edilen sonuçların, Hayat sigortalarına uygulanmak üzere hazırlanan tablolarına denir. Herhangi bir yaşta, bir yıl içerisinde kaç kişinin hayatta kalacağı veya kaç kişinin öleceği bu tablolardan hareketle tahmin edilebilmektedir.
Mortalite tabloları, tablonun yapılış şekline ve yapıldığı yere göre isim almaktadır. Örneğin, Amerikan C.S.O. 19531958 Mortalite tablosu denildiği zaman, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1953 – 1958 yılları arasında tam nüfusun gözlemlenmesi suretiyle elde edilen sonuçları gösteren tablo anlaşılmaktadır. Bunun yanısıra, bu tablolara “teknik faiz” yüklemesi yapılarak “Komitasyon Tabloları” elde edilmektedir.
Mortalite tabloları, tüm nüfus dikkate alınarak yapılabildiği gibi, cinsiyet ayırımı, belli bir bölgenin nüfusu gibi esaslara göre de yapılabilmektedir.

ÖZEL ŞARTLAR (PARTICULAR CONDITIONS)

Özel şartlar, sigortacı ve sigortalının üzerinde anlaştığı ve sigortalının çıkarları dikkate alınarak genel şartlara eklenen koşullardır. Özel şartların, TTK’nın emredici hükümlerine ve sigortalının aleyhine olmaması gerekmektedir. Özel şartlardaki amaç, sigortalının veya sigorta edilen menfaatin durumuna ve risklere göre ihtiyaçlara cevap verebilmektir.

PRİM(PREMIUM)

Herhangi bir riske ilişkin olarak, sigortacının vermiş olduğu teminata karşılık olmak üzere, sigortalı veya sigorta ettiren tarafından para olarak ödenen bedeldir. Sigorta sözleşmesinin en önemli unsurlarından birisidir ve sözleşmenin diğer bütün şartları yerine getirilmiş olsa dahi, primin ödenmemesi, birçok durumda sigorta sözleşmesinin yürürlüğe girmesini engelleyen bir durumdur.
Prim, risk primine ek olarak genel giderler, komisyonlar, sigorta şirketinin bu iş dolayısıyla katlanmak zorunda olduğu tüm maliyetler ve faaliyet karını içermektedir.
Yukarıda adı geçen risk primi ise, eldeki istatistiklere dayanılarak hesaplanmış muhtemel hasar miktarı ve hasar masraflarını karşılamak üzere hesaplanmış net prim miktarıdır. Tehlike primi olarak da adlandırılabilir.

POLİÇE DEVRİ (ASSIGNMENT)

Poliçe üzerindeki yasal hakların devridir. Bir kişinin sigorta yaptırabilmesi için, sigortanın konusu üzerinde sigorta edilebilir menfaatinin olması önemli bir şarttır. Bu menfaatin varlığı üzerine düzenlenen poliçe üzerindeki her türlü yasal hak, sigorta ettiren kişiye aittir.
Sigorta ettiren kişinin sigorta konusu üzerindeki menfaatinin sona ermesi, poliçenin geçerliliği üzerinde branşlara göre değişik etkilerde bulunmaktadır. Bazı branşlarda poliçe kendiliğinden hükmünü yitirmekte, bazı branşlarda ise poliçe, sigortanın konusunu takip ettiği için sigortalı değişikliğinden etkilenmemekte, hükmünü sürdürmektedir. Bu nedenle, poliçenin bir başka kişiye ya da sigorta konusu üzerinde menfaati ele geçiren kişiye devri, branşlara göre değişmektedir.

SİGORTA(INSURANCE)

Sigorta, aynı türden tehlikeyle karşı karşıya olan kişilerin, belirli bir miktar para ödemesi yoluyla toplanan tutarın, sadece o tehlikenin gerçekleşmesi sonucu fiilen zarara uğrayanların zararını karşılamada kullanıldığı, bir risk transfer sistemidir. Bu sistem sayesinde kişiler, karşı karşıya bulundukları tehlikelerin neden olabileceği, parayla ölçülebilen zararlarını, nisbeten küçük miktarlarda ödemiş oldukları primler yoluyla paylaşmaktadırlar.
Sigortanın temel işlevi, zararı ekonomik açıdan önemsiz bir duruma getirmektir.Kişiler tek başına karşılayamayacakları zararları bir organizasyon aracılığıyla aralarında paylaşmaktadırlar.
Bu organizasyon, “sigorta şirketi”, “sigorta ettiren” ve “bir sigorta sözleşmesi”den oluşur.
Bir sigorta sözleşmesinde; bir tarafta sigorta teminatı veren, ilgili kanun ve mevzuata göre sigortacılık faaliyetinde bulunmaya yasal olarak yetkili bulunan “sigortacı”, diğer tarafta da tehlikeyle karşı karşıya olan “sigorta ettiren” bulunmaktadır. Sigortalı; sigorta şirketinin bir tarafı olarak, teminat kapsamındaki tehlikelerden herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda, meydana gelen hasarın tazmini talebinde bulunmaya yasal yetkili olan kişidir. Genellikle sigorta ettiren ile sigortalı aynı kişi olmakla birlikte, farklı da olabilmektedir.
Sigortacının sigortalıyı koruma yükümlülüğüne karşılık, sigortalının da sözleşme ile saptanan prim adı altındaki bir meblağı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır.

SİGORTA POLİÇESİ (INSURANCE POLICY)

Sigortacı ile sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesinin yazılı, yasal delilidir. Bir sigorta poliçesinde genel olarak, sigortacıyı ve sigortalıyı tanımlayıcı bilgiler, sigorta konusuna ilişkin açıklamalar, teminatın kapsamı, sigorta bedeli, sözleşmenin süresi, prim miktarı, poliçenin düzenlenme tarihi, tarafların borç ve yükümlülükleri gibi bilgiler bulunmaktadır.

SİGORTA BEDELİ (SUM INSURED)

Teminat kapsamındaki bir tehlikenin gerçekleşmesi veya sigortalının üçüncü şahıslara karşı sorumlu duruma düşmesi halinde, sigortacının ödemekle yükümlü olduğu, poliçede belirtilen ve tazminata esas oluşturan azami bedeldir. Tazminat sözleşmelerinde sigorta bedeli, sigortalının uğrayabileceği en büyük mali kayıptır. Sigorta konusunun hasar anındaki piyasa değeri, sigorta bedelinin altında ise, piyasa değeri esas alınmaktadır.
Tazminat esaslı olmayan sigorta sözleşmelerinde ise (Hayat Sigortaları gibi), sigorta bedeli teorik olarak, istenilen herhangi bir miktarda tesbit edilebilir ve risk gerçekleştiği anda poliçe üzerinde yazan sigorta bedeli eksiksiz ödenir.

SİGORTA SÜRESİ(INSURANCE PERIOD)

Sigortacının teminat kapsamındaki tehlikeler nedeniyle meydana gelmesi muhtemel hasarlara ilişkin sorumluluklarının devam ettiği süredir.

SİGORTA BAŞLANGIÇ TARİHİ (ATTACHMENT DATE)

Sigorta teminatının yürürlüğe girdiği tarihtir. Bazı branşlarda sigortanın başlayabilmesi için sigorta priminin genellikle bir kısmının ödenmesi gerekirken, bazı branşlarda böyle bir zorunluluk olmayıp, tarafların anlaşmasıyla birlikte teminat başlamış kabul edilir.

SİGORTANIN SONA ERMESİ (EXPIRY DATE TERMINATION)

Sigorta sözleşmesinin her iki taraf ve üçüncü şahıslar bakımından artık geçerli olmaması halidir. Sözleşmenin sona ermesi çeşitli durumlarda söz konusu olabilir;

  1. poliçede yazılı olan sona erme tarihine ulaşılmasıyla,
  2. taraflardan birinin sözleşmede öngörülen bazı şartları yerine getirmemesinden kaynaklanan fesih hali nedeniyle,
  3. sigortalının kendi iradesiyle,
  4. sigortacının, riskin ağırlaşması nedeniyle sözleşmeyi tek taraflı feshi,
  5. bazı branşlarda rizikonun gerçekleşmesiyle, (hayat sigortalarında sigortalının ölümü, diğer bazı branşlarda tam zıya durumu gibi.)

SİGORTA KONUSU (SUBJECT MATTER OF INSURANCE)

Kaybedilmesi veya hasarlanması halinde, üzerinde menfaat sahibi kişi/kişiler için mali kayıplara neden olan;

  1. taşınır veya taşınmaz bir mal,
  2. meydana gelmesi durumunda yasal bir hakkın kaybedilmesine veya yasal bir sorumluluk oluşmasına neden olan herhangi bir olay,
  3. ölüm veya yaralanma halinde kişinin kendisi veya menfaat bağı ile bağlı olduğu kişiler için parasal kayıplara neden olabilecek bir hayat,
  4. sigorta konusu olabilmektedir. Yangın poliçesi için bina veya içindeki eşyalar, nakliyat poliçesi için gemi veya taşınmakta olan yük, sorumluluk poliçesi için ilgili kişinin başkalarına verebileceği zararlar bakımından söz konusu olan yasal sorumluluğu, hayat poliçesi için sigortalı kişinin yaşamı sigortanın konusu üzerine birer örnektir.

SİGORTA EDİLEBİLİR RİSK (INSURABLE RISK)

Bir tehlikenin sigortacı açısından sigorta edilebilme ölçüsüdür. Hasara neden olması tamamen tesadüflere ve sigortalının kontrolü dışındaki olaylara bağlı, ekonomik, sosyal ve siyasal sonuçları bakımından geniş kitleleri etkilemeyen riskler, sigorta edilebilir niteliktedir.
Ancak, günümüzde sigortacılığın gelişmesiyle birlikte, özellikle ekonomik olarak geniş kitleleri etkileyen riskler, örneğin savaş ve terör gibi tehlikeler için de sigorta teminatı verilebilmektedir. Ayrıca iklim değişikliklerinin yol açtığı ve meydana gelmesi artık tesadüflere bağlı olmayan, bilim ve teknolojideki gelişmeler sonucu meydana gelebileceği önceden tahmin edilebilen birçok tehlike (kasırga,sel gibi) sigorta edilebilir risk kapsamına girmektedir.

SİGORTA SERTİFİKASI (CERTIFICATE OF INSURANCE)

Sigorta şirketi tarafından düzenlenerek sigortalıya verilen ve sigorta sözleşmesinin varlığına kanıt olarak kullanılabilen bir belgedir. Belge, sigortalının kimliğine ilişkin bilgiler, sigorta teminatının kapsamı ve poliçe şartları hakkında genel bilgiler içermektedir.
Sigorta setifikası, sigortanın bir şart olarak öne sürüldüğü borç alacak ilişkilerinde ve hukuki işlemlerde kullanılmaktadır ve gerekli olduğu taktirde her sigorta branşı için düzenlenebilir. Özellikle bir ana poliçe ile birden fazla kişi veya sigorta konusu için grup teminatı veren branşlarda sıklıkla kullanılmaktadır.

SİGORTA SAHTEKARLIĞI (INSURANCE FRAUD)

Kötü niyetli kişilerin haksız kazanç elde etmek amacıyla sigorta şirketini bilerek, kasıtlı olarak aldatmasıdır. Poliçe düzenlenmeden önce veya sonra yapılabilmektedir.
Tedbirli bir sigortacının normalde girmeyeceği sözleşmeye girmesini sağlamak amacıyla sigortacıya bilerek yanlış bilgi vermek veya önemli bir hususu gizlemek poliçe düzenlenmeden önce yapılan sahtekarlığa örnek olarak verilebilir. Poliçe düzenlendikten sonra yapılan sahtekarlığa ise, kasıtlı olarak hasar meydana getirmek (örneğin, kundaklama) gösterilebilir.

TEMİNAT BELGESİ (COVER NOTE)

Sigorta şirketi tarafından düzenlenen ve teminatın varlığının delili olarak kabul edilen geçici bir belgedir. Sigorta poliçesinin zaman veya herhangi bir başka nedenle teminatın hesaplandığı sırada hazırlanamaması durumunda, geçici nitelikte hazırlanan Teminat Belgesi sigorta poliçesinin işlevini görmektir.
Teminat Belgesinin yürürlükte olduğu sırada bir hasar meydana gelmesi durumunda, yasal durum açısından sigorta poliçesi ile aralarında herhangi bir fark yoktur.

TEKLİF FORMU (PROPOSAL FORM)

Sigorta edilecek riskin her yönüyle belirlenmesi amacıyla, sigortacı tarafından hazırlanmış ve kişinin sigorta talebini içeren bir belgedir.

TEMİNAT(COVER/COVERAGE)

Sigorta konusu olan şeyin kısmen veya tamamen hasarlanması durumunda, hasarın, sigortalının genel prensipleri ve poliçe şartları çerçevesinde tazmin edileceği konusunda, sigortacının, sigortalıya veya sigortadan yararlanan kişiye vermiş olduğu garantidir.

TAZMİNAT TALEBİ (CLAIM)

Sigorta poliçesi kapsamında olan bir riskin neden olduğu ziya veya hasarın tazmin edilmesi amacıyla, sigortalı, lehdar veya üçüncü şahısların sigorta şirketinden yapmış olduğu tazminat talebidir. Talep edilen miktar, ilke olarak sigorta bedelini aşmamalıdır.

TENZİLİ MUAFİYET (DEDUCTIBLE)

Hasarın belli bir miktarının sigortalı tarafından yüklenilmesini ifade eder. Bu miktar sigorta bedelinin veya hasarın belli bir yüzdesi veya maktu bir bedel olabilir. Sigorta dönemi içerisinde meydana gelen her bir hasar için olabildiği gibi, toplam hasar miktarı için de sözkonusu olabilmektedir.Tenzili muafiyet oranı veya miktarının yüksek olması, sigortalının ödeyeceği prim miktarını azaltan bir etkendir.

UZAK SEBEP (REMOTE CAUSE)

Uzak sebebi yakın sebepten ayıran tek fark zaman faktörüdür. Hakim ve belirleyici olan yakın sebep, zaman içerisinde ortadan kaldırılabilecek iken, böyle bir tedbir alınmamakta ve hasara yol açmaktadır. Bir yangında direnci azalan duvarın bir hafta sonra rüzgar ve fırtına nedeniyle çökmesiyle meydana gelen hasarın uzak sebebi, duvarın direncini azaltan yangındır.
Yakın sebebin, eldeki yeterli zaman içerisinde ortadan kaldırılmaması ve hasara neden olması durumunda uzak sebep söz konusu olmaktadır.

YENİLEME(RENEWAL)

Sigorta poliçesinin (veya reasürans anlaşmasının) yürürlükte olduğu sürenin dolmasıyla birlikte, sigorta sözleşmesinde bulunan her iki tarafın iradesiyle, yürürlükteki poliçenin devam etmesini sağlayan bir süreçtir.
Yenilemede, eski poliçenin şartları ve primiyle devam etmek, poliçenin kapsamını genişletmek, daraltmak ilave şartlar koymak, ek prim almak veya primi azaltmak gibi değişiklikler yapılabilir. Sigorta şirketi, poliçenin süresi dolmadan belli bir süre önce, yenileme şartıyla birlikte, sigortalıya bir yenileme ihbarı (renewal notice) gönderir. Sigortalı, sigorta şirketinden gelen ve aynı zamanda bir teklif anlamına gelen bu uyarıdan sonra poliçenin devam etmesini kabul edip etmeme hakkına sahiptir. Aynı şekilde, sigorta şirketi de rizikonun ağırlaştığını veya başka herhangi bir nedenle poliçeye devam etmeme kararını verebilir. (sağlık sigortalarında, sigortalıya verilen yenileme garantisi bu durumun istisnasıdır.)

YAKIN SEBEP (PROXIMATE CAUSE)

Bir hasarın meydana gelmesine neden olan en etkili ve hakim sebeptir. İlk veya son sebep olabildiği gibi ikisi de olmayabilir. Yakın sebebi diğer sebeplerden ayıran en önemli özellik, hasarın oluşumuna etki ya da katkıda bulunmasının ötesinde tek başına belirleyici olmasıdır.
Bazı hasarların meydana gelmesine tek bir olay neden olabilmektedir ve bu olay, doğal olarak, hasarın yakın sebebidir. Ancak, bazı durumlarda hasarlar, zincirleme olayların sonucunda meydana gelebildiği gibi birden fazla olayın katkısıyla da oluşabilmektedir. Böyle bir durumda, hasarın yakın sebebinin tespit edilmesinde zorluklarla karşılaşılabilir.
Zincirleme olaylar sonucunda meydana gelen bir hasarın yakın sebebinin açıklanmasına şöyle bir örnek verilebilir:

· fırtına, ahşap binanın çatı duvarını yıkmakta,
· çöken duvar, binanın elektrik kablolarını koparmakta,
· kopan elektrik kabloları, kısa devre nedeniyle kıvılcım çıkarmakta,
· kıvılcımlar, ahşap binada yangına neden olmakta,
· itfaiyenin yangını söndürmek ve komşu binaların yanmasını önlemek amacıyla sıktığı su, evdeki yanmış eşya ve komşu binalarda zarara neden olmaktadır.

Bu zincirleme olaylar sonucunda yanmış eşya ve komşu binalarda meydana gelen su hasarının yakın sebebi (hakim ve belirleyici sebeb) fırtına olmaktadır.

YÜKÜMLÜLÜK KARŞILAMA YETERLİLİĞİ (SOLVENCY MARGIN)

Bir sigorta veya reasürans şirketinin varlık değerinin yükümlülüklerini karşılayabilecek yeterlilikte olduğunu gösteren bir orandır. Şirketin sorumluluklarını karşılayabilecek ölçüde güçlü bir mali yapıya sahip olduğunun belirlenmesi bakımından önemlidir. Kısa ve uzun vadeli işler için ayrı ayrı hesaplanmakta olan Yükümlülük Karşılama Yeterliliği, genel branşlar itibariyle prim ve hasar esasına göre, uzun vadeli işlerde ise şirketin varlık ve sorumluluklarının yıllık aktüeryal değerlemesine göre belirlenmektedir.

ZORUNLU SİGORTA (COMPULSORY INSURANCE)

Kişinin, yasa dolayısıyla yaptırmak zorunda olduğu sigortadır. Kişinin üçüncü şahıslara karşı sorumlu olması durumunda, üçüncü şahısların tazminatsız kalmasını önlemek üzere, sigorta sistemi kullanılarak oluşturulmuş bir tedbir olarak düşünülmelidir.
Zorunlu sigortalara verilebilecek tipik bir örnek, Trafik Sigortalarıdır. Hemen bütün dünyada uygulanmakta olan bir zorunlu sigorta türüdür. Kişinin, sahibi olduğu motorlu araç dolayısıyla üçüncü şahıslara verebileceği hasarlardan doğabilecek sorumluluklarını kapsamaktadır. Ülkemizde de uygulanmakta olan “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumlulık Sigortası”, “Otobüs Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası”, “Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası”, “Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigortası” gibi zorunlu sigortalar dışında, özellikle gelişmiş ülkelerde uygulanan “İşveren Mali Mesuliyet Sigortası”, “Çevre Kirliliği Sorumluluk Sigortası” gibi zorunlu sigortalar vardır.
Kişinin, genellikle üçüncü şahıslara verebileceği zararlara karşı zorunlu tutulan sorumluluk sigortalarının dışında, tamamen başka amaçlar düşünülerek zorunlu tutulmuş, kişinin bazı doğal afetler nedeniyle, kendi malına gelebilecek maddi hasarını karşılayan zorunlu sigortalar da mevcuttur. Ülkemizde uygulanmakta olan Zorunlu Deprem Sigortası bu uygulamaya bir örnektir.

ZEYİLNAME(ENDORSEMENT)

Poliçenin düzenlenmesinden sonra ortaya çıkan ve sigortacının üstlendiği riskin, nitelik veya büyüklüğünü değiştiren herhangi bir durum nedeniyle poliçeye ek olarak düzenlenmiş ve aynı yasal yetkiye sahip yazılı belgedir.

ZARAR, ZIYA (LOSS)

Bu terimin aşağıdaki gibi birden çok anlamı vardır.

  1. Ekonomik kayıp meydana getiren bir olay,
  2. Bir sigorta teminatı kapsamında, sigortalıya yasal olarak hasar talebinde bulunma hakkını veren olay,
  3. Sigorta konusu şeyin kaybolması.

Bir portföy içinde, hasar, üretim masrafları, idari masraflar, hasar masrafları, komisyon ve diğer giderler toplamının, prim ve benzerlerinden oluşan gelir miktarını aşması durumu.

Kaynak: Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) resmi web sitesi.

Kaza
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası

Ferdi Kaza Sigortası
Hastalık / Sağlık
Sağlık Sigortası
Seyahat Sağlık Sigortası

Kara Araçları
Kasko Sigortası

Su Araçları
Tekne – Deniz Araçları Sigortası

Nakliyat
Emtea Nakliyat Sigortası
Kıymet Sigortası

Yangın ve Doğal Afetler
Yangın Sigortası
Zorunlu Deprem Sigortası

Genel Zararlar
Cam Kırılması Sigortası
Hırsızlık Sigortası
Makine Kırılması Sigortası
Makine Montaj Sigortası
İnşaat Sigortası
Elektronik Cihaz Sigortası
Dolu Sera Sigortası
Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası
Devlet Destekli Hayvan Hayat Sigortası 
Devlet Destekli Kümes Hayvan Hayat Sigortası 
Devlet Destekli Sera Sigortası
Devlet Destekli Su Ürünleri Sigortası
Hayvan Hayat Sigortası
Kümes Hayvanları Hayat Sigortası

Kara Araçları Sorumluluk
Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası
Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası

Genel Sorumluluk
İşveren Mali Sorumluluk Sigortası
Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk Sigortası
Asansör Kazalarında Üçüncü Şahıslara Karşı Mali Sorumluluk Sigortası
Tüpgaz Zorunlu Sorumluluk Sigortası
Tehlikeli Maddeler Zorunlu Sorumluluk Sigortası
Özel Güvenlik Mali Sorumluluk Sigortası
Zorunlu Sertifika Mali Sorumluluk Sigortası
Mesleki Sorumluluk Sigortası
Kıyı Tesisleri Deniz Kirliliği Mali Sorumluluk Sigortası

Kredi
Kredi-Borcun Ödenmemesi Sigortası

Finansal Kayıplar
Kar Kaybı Sigortası
Hukuksal Koruma
Hayat

Trafik kazasında hangi hallerde trafik polisi çağırılmalıdır?


Kaza tespit tutanağı doldurulurken nelere dikkat edilmelidir?


Trafik kazası tespit tutanağını doldururken nelere dikkat etmeliyiz?


Aracın kazaya karışıp karışmaması trafik sigortasının primini etkiler mi?


Trafik sigortasında hasar tazminatı kaç gün içerisinde ödenir?


Çiftlik hayvanları hasar tespitlerinde eksper görevlendirilmesi nasıl yapılır?


Sigorta şirketi eksper raporu haricinde ödeme yapabilir mi?


Nakliyat sırasında gerçekleşen hırsızlık sigorta kapsamında mıdır?


Ülkemizde hangi sigortalar zorunlu sorumluluk sigortaları olarak yapılmaktadır?


Evimde hasar meydana geldiğinde ne yapmalıyım?